Siirin beylerbeyi, Türkcenin ses bayragi, söz büyücüsü Necati Bey isminin basina getirilecek hicbir sifat onun edeb kisiligini layikiyla karsilamaz. Siire raksettiren sair, Ahmed ve Seyh gibi sairlerden aldigi ilhami Türkceye can veren yetenegiyle besleyip divan siirini cok farkli bir boyuta tasir. Türkce saf, kusursuz ve samimi söyleyisi Anadoluya getiren Necati Bey, divan siirini Acem taklidi olma tehlikesinden kurtarip özgün söyleyis kapilarini sonuna kadar acar. Alti asirlik divan siiri, uzun soluklu olusunu biraz da Necati Beyin büyüleyici hünerler gösteren keskin zekasina borcludur. Nisancilik yaptigi icin bey unvani alan Necatiye, siirdeki hünerleri sayesinde siirin beylerbeyi dense yeridir. Cünkü Osmanlinin ilk dönemlerinde mutlak bir yetkiyi temsil eden beylerbeyi unvani, divan siirinin erken klasik devresinde sahneye cikip söz ordusunun basbugu olan Necati Beye pek yakisir. Kelimeleri sevk ve idarede esi benzeri olmayan Necati Bey, caglar ötesine gönderdigi bu orduyla bircok sairin gönlünü fethedip bereketli Türk topraklarinda yeni siir burclarinin kurulmasina öncülük eder. Iste elinizdeki kitap, iirin Beylerbeyi Necati Beyin divanindan secilip günümüz okuyucusuna sunulan bir güldestedir.
