Büyük filozof Platon ve Sokrates Amazonlarin Yunanistan hatta Atinaya akin etmis olduklarini kesin bir tarihsel gercek olarak kabul eder.
MÖ 4. yüzyilda yasamis olan bu büyük sahsiyetlerin kolay kolay mitolojik efsanelere inanacak zekalardan biri olmadiklari kesindir.
A ve mazon kökünden türeyen bir sözcük olan Amazonlar, kelime olarak memesizler anlamina gelir. Anlatilanlara göre bu kadinlar, dünyaya gelen erkek cocuklari sakat birakir ya da öldürürlerdi. Bu kadinlar yalniz kiz cocuklari büyütmekte ve rahatlikla yay kullanip ok atabilmeleri icin onlarin gögüslerinden birini kücük yasta almakta ya da daglamaktaydilar. Ancak bircok tarihciye göre bu kavram bir hayal ürünü olmaktan ileriye gitmez. Gerek kabartma, gerekse resim olarak Amazonlari temsil eden binlerce sanat eserinin hicbirinde Amazonlar tek gögüslü olarak gösterilmemistir. Bazen sag gögüsleri örtülü gösterilir. Ancak örtünün altinda sag gögsün kabartisi izlenebilir. Gravese göre eski Kafkas dilinden gelen Amazon sözcügü bu dilde ay kadinlari anlamina gelir. Amazonlarin da Ay Tanricasina, yani hem bir Ay Tanricasina sonradan yildiz anlaminda istar, Astoret ve Sidarteden Astarteye dönüsmüs oluyor hem de ana Tanrica Kybeleye ve ondan gelisen Anadolunun on sekiz memeli Artemisine taptiklari icin kendilerine bu ad verildigini ileri sürerlerdi..