7 Haziran 1900 - 14 Mart 1901 tarihleri arasinda Servet-i Fünn dergisinde tefrika edilen Eylül, Türk romaninin köse baslarindan birini olusturur. Halid Ziya, bu eserin ve sanatkarinin edebiyat tarihinde adini yazdirmasi icin yeterli kiymete sahip oldugunu su sözlerle ifade eder Bence Eylül tek basina bir muharririn namini edebiyat tarihine silinemeyecek surette naksetmek icin kafidir. Psikolojik tasvirlerin bir romandaki basarili ilk örnegi olarak kabul edilen Eylül, döneminin sanatkarlarinin takdir ve övgülerini kazanmis, günümüze kadar begeniyle okunagelmistir.

Mehmet Rauf hayattayken 1317 1901, 1331 1915 ve 1925 yillarinda olmak üzere eserin Osmanli Türkcesiyle üc kez basimi yapilmistir. Gerek sanatkarlar gerekse akademisyenler icin cesitli yönlerden esin kaynagi olan roman harf inkilabindan sonra pek cok yayinevi tarafindan da yayimlanmistir
Elinizdeki calisma, sanatkarin 1901 yilinda yapilan Osmanli Türkcesiyle ilk baskisini merkeze alarak zaman icerisinde sanatkarin dilici ceviri olarak adlandirilan dil degisimlerini gözler önüne sermeyi amaclamaktadir. Eserin kitaplasmadan önce Servet-i Fünn dergisindeki tefrikasi ile 1925 yilindaki son baskisi, 1901 baskisiyla karsilastirilmis ve bu sürecteki kelime, cümle ve hatta paragraf düzeyindeki degisimler dipnotlarla gösterilmistir. Metnin orijinal yapisinin titiz bir sekilde korundugu calisma, Eylül romaninin yayimlanmasindan 123 yil sonra yapilan ilk tenkitli metnidir