Sadri Ertem, eserlerinde, gercekci bakis acisiyla dönemin yenilik hareketlerine, eski, yoz zihniyetin yeninin icine sirayet etmesine seyirci kalmamis, fabrikalarla bogulan köyleri, topragindan edilen köylüleri, yok pahasina calisan isciyi konu etmistir.
Yol, yol... Medeniyetin kan damari Tevekkeli degil, yol olmayan yerde medeniyet olmaz demisler. Bu yol biraz sonra buraya dünya irfanini tasiyacak. Bu zümrüt tarlalar dünya altinlarini buraya bir oluk gibi bosaltacak.
Coluk cocuk aylarca calistiklari yol yapimindan sonra haklarini alamayip ac kalan köylüyü anlatirken, dönemin modernlesme sembollerini hicivsel bir yaklasimla üzerlerine giydirmis, yeniligin aslen insana verilen degerle olacagini anlatmaya calismistir.
Silindir Sapka Giyen Köylüde, üzerinden neredeyse bir asir gecmesine ragmen cok tanidik manzaralarla karsilasacak, bugünü yasayacaksiniz. Medeniyetin arandigi yerin yanlis, isaret eden ellerin düzenbaz oldugunu görecek ve ezbere bildiginiz Namuslu Adamla karsilasacak, menfaatleri ugruna insanlarin inanclarini sömüren, riyakarlarla tekrar yüzleseceksiniz.
Haci, keman sesi haramdir diye mektebe baskin ettiydi. Ne yaman, ne yavuz adamdi o... Öyle adam faiz alir mi Kasabada banka acmak istediler de o, haramdir diye ayak diredi de elhamdülillah memlekete bu afet adim atmadi.
