Felsefe tarihi boyunca insan ve insanin bilme cabasi her filozof tarafindan farkli bakis acisi ile sistematik bir sekilde anlatilmistir. Ibn Arab felsefesinin mihenk tasi ise bilinmeyi istemek ve bilinmeyi isteyeni bulma serüveninden gecmektedir. Ona göre Bilinmeyen bir hazinenin bilinmeyi istemesiyle var olusa tabi olan evrenin yaratilis asamalari ve yaratiklarin vücd buldugu varlik; bilinmeyen, gaybi olana muhtactir. Muhtacligin giderilmesi ise insani incelemekten gecer. Insan bir yaniyla büyük alemin icinde mükemmel varligin tezahürüyken diger yani ile kücük alemin icindeki acziyetin simgesidir. Acziyet prangalarini kiran insanin rabitasi mükemmellik özüyle cevrelenecektir. Insanin mükemmellige seyr-i süluk etmesi ise akil ve kalp arasindaki catisma gibi görünen savasi bitirmekten gecer. Ibn Rüsdün akil ve din icin bir kusun iki kanadi gibidir tasvirini, Ibn Arab de akil ve kalp icin yapmistir. Ona göre akil, insanin kalp mahzeninin gizemlerinin aydinliga kavusmasindaki sandiginin kilididir. Bu kilidi acmanin tek caresi ise akil ve kalp arasina sevgi tohumlari ekmektir. Ekilen sevgi tohumunu ise askin isigiyla sulayarak kalbin rotasini masuga yöneltmek gerekir. sigin gayesi masugu tarafindan her zerresiyle bilinmektir. Tüm varligin ask oldugu bu dünyada ask iliskisini anlayamamak insanin ruhunun en ac noktasidir ki onu ask hamuruyla doyurmak insanin en önemli gayesidir. O zaman insan özünün özünü bilebilir ve bilinmeyi isteyen Birlige ulasabilir.
Parmaklarinizla kavradiginiz bu kitapta Ibn Arabnin Akil ve Kalp ile ilgili düsüncelerini, metaforlarla anlattigini bazi yerlerde gülerek, bazi yerlerde anlami cözmeye calisan kasif olarak göreceginiz sekilde aktarilmistir. Kullanilan kavramlarin akil ve kalbe benzer olduklarini ama tamamiyla o olmadiklarinin ayrimi gösterilmistir. Aslinda her seyin ne O ne de Ondan gayri olmayan, Birin tecellisi oldugu sonucunu anlamlandiracaksiniz.

Sisli hayallerin ardindaki asil akil ve kalbe ulasmak isteyenlere